Cilt 2 Sayı 1 2018
https://hdl.handle.net/11494/2254
2024-03-28T09:11:43Zİslam Araştırmaları Merkezi (İsam) 2017 Yaz Araştırma Destek Programı (YADEP) Değerlendirmesi
https://hdl.handle.net/11494/2261
İslam Araştırmaları Merkezi (İsam) 2017 Yaz Araştırma Destek Programı (YADEP) Değerlendirmesi
Arslan, Halil
İSAM, Türkiye Diyanet Vakfı’na bağlı olarak İstanbul Üsküdar’da
bulunan, daha çok kütüphanesi ile bilinen bir kuruluştur. Tamamlanmış
bir proje olan İslam Ansiklopedisi ise İslam dünyasında başka örneği
başarılabilmiş bir çaba değildir. Bu ayırıcı vasıflarının yanı sıra İSAM’ın
özellikle ilahiyat fakülteleri akademik personeline yönelik çalışmaları da
bulunmaktadır. Bu yazıda sayıları hızla artan ilahiyat akademik
kadrosunun vasfını yükseltmeye matuf bir iş olan, 2017 yaz mevsiminde
düzenlenen Yaz Araştırma Destek Programı’nı (YADEP)
değerlendireceğiz.
2018-01-01T00:00:00ZEşref Paşa’nın Âkif Paşa’ya naziresi “Kaside-i Adem” ve “Adem” mefhumu üzerine
https://hdl.handle.net/11494/2260
Eşref Paşa’nın Âkif Paşa’ya naziresi “Kaside-i Adem” ve “Adem” mefhumu üzerine
Uzun, Adnan
Çağlardan beri “adem (yokluk)” fikri edebiyatımızda önemli
bir yer tutmaktadır. Klasik Türk şiirinde çeşitli konular
içerisinde sıklıkla ele alınır. Ancak müstakil olarak ve ilk defa
yokluk mefhumu Âkif Paşa’nın “Adem Kasidesi”nde
işlenmiştir. Döneminde derin yankı uyandıran bu kasideye
çeşitli nazireler yazılmıştır. Eşref Paşa’nın “Kaside-i Adem”
adlı kasidesi de Âkif Paşa’nın eserine yazılmış bir naziredir.
Âkif Paşa, kasidesinde, hayata karşı bezginlik içerisindedir.
Beklentilerine karşılık bulamamış, durum onu karamsarlığa
itmiştir. Bu nedenle mutsuzdur. “Adem” fikri ve anlayışı bir
kurtarıcı olarak karşısına çıkar. Şair, mutlu olamadığı dünya
hayatından kurtulmanın çaresinin hiçlik olduğu
kanaatindedir.
Eşref Paşa ise, dünya hayatından şikâyet etmez. Ancak
tasavvufî anlayışı bakımından; hayatın geçici olduğunu,
dünyanın süslü ve aldatıcı özelliği ile bir serap ve hayalden
başka bir şey olmadığını düşünür. Dünya hayatı dışında
sonsuz bir hayat sunan ve mutlak bir hakikat olan
“ademiyet” mefhumuna yönelir.; Down through the ages, thought of "adem (absence)" has had
an important place in our literature. It is frequently discussed
in various topics of Classical Turkish poetry. But
independently and for the first time, the notion of “adem”
was handled in “Qasida Adem” of Akif Pasha. Various
nazires (parallels) were written to this qasida which create a
profound influence during its time. Esref Pasha's "Qasida
Adem" is a nazire which is written for Akif Pasha's work.
Akif Pasha is in frustration and tedium in his qasida. He
couldn’t have found answers to his expectations, and this
situation has pushed him into ambivalence. That's why he's
unhappy. In this case, the sense and consciousness of "adem"
comes up as a savior for him. The poet considers that the
nothingness is remedy of salvation from the world life which
is the reason of his unhappiness.
Esref Pasha, on the other hand, who wrote the work "Qasida
Adem" as a nazires to Akif Pasha's odes, does not complain
about world life. However, in terms of mysticism, he thinks
that life is temporary, that the world is nothing more than a
fancy and deceitful feature, a mirage, and a dream. The
world is oriented towards the notion of "ademiyyet
(nonexistance)", which offers an eternal life outside of life
and is an absolute truth.; فكرة العدم تحظى بمكانة مميزة في األدب التركي. وهي قد نوقشت في
مواضع عديدة من الشعر التركي الكالسكي. وقد ظهر مفهوم العدم
كعنوان أدبي/فلسفي كما في "قصيدة العدم" لعاكف باشا. ولشهرتها في
عصرها كتبت القصائد المماثلة؛ المنسوجة على طرازها. من ذلك
قصيدة العدم ألشرف باشا التي تعتبر مماثلة لها.
كان عاكف باشا واقعا تحت تأثير الضجر من الحياة. فألنه لم يستطع
اإلجابة عن توقعاته فقد استسلم للتشائم وبقي تعيسا، فلم يجد م ْخرجاً
لحالته إال من خالل فكرة العدم؛ فاعتقد أن خالصه من الحياة التي لم
تقدم له السرور إنما يتجسد فيها.
أما أشرف باشا فإنه لم ي ْش ُك من الدنيا إال أنه كان يعتقد أن الحياة الدنيا
فانية ومخادعة كسراب وخيال؛ فاتجه إلى الحياة األبدية وإلى الحقيقة
المطلقة.
2018-01-01T00:00:00ZAttâr ve Pendnâme’si üzerine
https://hdl.handle.net/11494/2259
Attâr ve Pendnâme’si üzerine
Balcı, Musa
Bu çalışmada öğüt ve nasihat anlamındaki pend
kavramı, Pendnâme kitabının sahibi Feridüddîn-i
Attâr’ın hayatının ana hatları ve eserinin Osmanlı
döneminden bugüne yapılan çok sayıdaki tercüme ve
şerhlerinin nedenleri, Attâr’ın Pendnâme’sindeki konu
başlıkları ve eserin dil ve üslûp olarak
değerlendirilmesi, söz ve söze verilen değer, doğru
konuşmak için susmanın gerekliliği gibi başlıklar ele
alınmıştır.
Öğüt edebiyatının İslâm sonrası döneminin en
tanınmış eserlerinden olan Pendnâme’de bir anlatıcı
olarak edip, okuyucularına özel hitap cümleleriyle
seslenir. Attâr şairlik peşinde değil, hakikatin daha
fazla insan tarafından kabulü ve pratik olarak hayata
yansıtılması arzusundadır.; In this work, the concept of pend in the sense of advice
and advice, the main lines of Feriduddin Attar's life of
the book of Pandnamah, and the reasons for the
numerous translations and quotations of his work
from the Ottoman period to today, the titles of
Pandnamah in Attar and the evaluation of his work as
language and style, the value given to words and
phrases, and the need to be silent to speak correctly.
It is called as a narrator in Pandnamah, one of the most
famous works of the post-Islamic period of
recommendation literature, and is addressed to the
readers by their call letters. Attar is not in pursuit of
poetry, but rather wants more people to accept reality
and reflect the reality in practice.; هذه الدراسة تتناول مفهوم الپند بمعنى العظة والنصيحة، والسيرة
الذاتية بشكل عام لفريد الدين العطار صاحب پندنامه، وأسباب
كثرة الترجمات والشروح لكتابه من العهد العثماني إلى يومنا هذا،
ثم موضوعاته ، وتقييمه من الجهة اللغوية واألسلوبية، إضافة إلى
ذلك؛ التركي ُز على بعض عناوينه مثل مفهوم الكالم وقيمته،
ولزوم الصمت من أجل صحة الكالم واستقامته.
ففي پندنامه - وهو واحد من الكتب المشهورة في أدب النصيحة
اإلسالمي - يخاطب األديب العطار قراءه بالجمل المختارة
والمخصصة لهم؛ فهو ليس مولعا بصنعة الشعر بل الذي يمهمه ً
هو انقياد أكثر الناس للحقيقة ثم انعكاسها في حياتهم العملية.
2018-01-01T00:00:00ZHubeyş et-Tiflîsî’nin hayatı: biyografi denemesi
https://hdl.handle.net/11494/2258
Hubeyş et-Tiflîsî’nin hayatı: biyografi denemesi
Poyraz, Mevlüt
Bu çalışma; XII. yüzyılın ilk çeyreğinde dünyaya
gelmiş aslen Tiflisli olup birçok ilim dalında eserler
telif etmekle birlikte uzun bir süre Anadolu Selçuklu
Sultanı II. Kılıç Arslan’ın hizmetinde bulunan büyük
bilge Şeyh Ebû’l-Fadl Hubeyş b. İbrahim b.
Muhammed et-Tiflîsî’nin hayatını ve eserlerini konu
edinmektedir.
Daha ziyade tabipliği ile öne çıkmış olan bilge
Hubeyş, tıp, astronomi, dini ilimler, rüya
yorumculuğu, şiir, lügat, dil ve edebiyatın yanı sıra
insanoğlunun ihtiyaçlarını temin ettiği mesleklerin
incelikleriyle ilgili telif ettiği eserler ile İslâm kültür ve
ilim hayatına katkıda bulunmuş Müslüman bir ilmi
şahsiyettir.; This work is concerned with the works and life of the
great wise Ebû’l-Fadl Hubaysh b. Ibrahim b.
Muhammed et-Tblisi, born in the first quarter of XII.
century and originally from Tbilisi. Along with
compiling works in many disciplines, he was in the
service of Kilic Arslan II, the sultan of Anatolian
Seljuk.
The wise Hubeyş, who has become prominent with his
profession of doctor, is a Muslim scholar who has
contributed to Islamic culture and science through
the works he compiled, which is related to the
occupations in which human beings provide their
needs as well as medicine, astronomy, religious
sciences, dream interpretation, poetry, poetry,
language and literature.; هذه الدراسة تتناول السيرة الذاتية للحكيم الكبير الشيخ أبي
الفضل حبيش بن إبراهيم بن محمد التفليسي ومؤلفاته. وهو من
مواليد الربع األول من القرن الثاني عشر الميالدي وله مؤلفات
في فنون وعلوم متعددة وكان في خدمة السلطان السلجوقي قليج
آرسالن الثاني.
وقد كان المؤلف ممن زود الثقافة اإلسالمية والعلمية بأعمال
كثيرة؛ فقد برع في مجال الطب وعلم النجوم وتعبير الرؤيا
والشعر واللغات واألدب، إضافة إلى ذلك اهتمامه بدقائق المهن
والحرف النافعة وتفاصيلها.
2018-01-01T00:00:00Z