Maden atık çamurlarının denizaltı depolama yöntemi ile bertarafı
Künye
Sezgin, N . (2020). Maden Atık Çamurlarının Denizaltı Depolama Yöntemi ile Bertarafı . Doğal Afetler ve Çevre Dergisi , 6 (1) , 209-217 . DOI: 10.21324/dacd.544173Özet
Madencilik endüstrisi modern toplumun gelişmesinde rol oynayan en önemli endüstriyel faaliyetlerinden biri olmakla birlikte dünyanın
en büyük atık üreten endüstrisidir. Gelişen teknoloji ve endüstriyel faaliyetlerin ihtiyacı olan hammaddelerin madencilik faaliyetleri
ile doğal kaynaklardan elde edilmesi, biyolojik çeşitliliğin yok edilmesine ve çevre kirliliği sorunlarına neden olabilmektedir.
Madencilik faaliyetlerinden vazgeçilmesi mümkün olmadığına göre, madenlerin çıkartılmasında kamu yararının yanında doğal
kaynakların korunması ve çevre kirliliği oluşturmaması konusunda da daha duyarlı olunmalı ve uygun bertaraf yöntemleri için çeşitli
mühendislik tekniklerinin uygulanması hedeflenmelidir. Madencilik faaliyetleri sonucu oluşan atıklardan olan çamur genel olarak
arazilerde (atık barajlarında veya atık döküm sahalarında) depolanarak bertaraf edilmektedir. Bu depolama alanlarında ise asit
maden drenajı (sülfit oksidasyonundan dolayı), geoteknik stabilite ve diğer bazı sebeplerden dolayı çevresel sorunlar meydana
gelebilmektedir. Yerüstü atık barajları depolama alanlarında oluşan olumsuz nedenlerden dolayı maden atığı çamurların sucul alıcı
ortamlarda bertarafı, özellikle sabit indirgeme koşulları altında ve sülfit minerallerinin jeokimyasal olarak istikrarlı olduğu derin
deniz altlarında bertarafı bir seçenek olarak görülebilir. Bu çalışmada, maden atıklarının ve maden cevheri zenginleştirme
atıklarından olan sulu çamurun (maden atık çamurunun) genel bertaraf yöntemleri, özellikle denizaltına deşarj ve denizaltında
depolama yöntemi incelenmiştir. Bu yöntemin olası olumlu/olumsuz çevresel etkileri tartışılmıştır. Türkiye’de bulunan maden atığı
çamuru derin denizaltı depolama (Karadeniz için) tesisi ve bu deşarjın (yöntemin) etkilerini belirlemek için yapılan deneysel çalışmalar
değerlendirilmiştir. Bu kapsamda yapılan deneysel çalışmalar değerlendirildiğinde, derin deniz deşarjı tesisiyle Karadeniz’e deşarj
edilen maden atık çamurlarının denizin tabanına doğru hareket eden bir atık olduğu (negatif yüzerliliğe sahip veya batan atık), anoksik
bölgeden oksijenli bölgeye yükselemediği belirlenmiştir. The mining industry is one of the most important industrial activities that are playing a role to development of the modern society and
at same time, this industry is the world's largest waste-producing industry. The raw materials, which are needed for the developing
technology and industrial activities, are obtained from naturel sources with the mine activities. These mine activities can lead to
destruction of biological diversity and environmental pollution problems. According to the abandonment of mining activities not
possible, these activities should also be more sensitive to protection of natural sources and prevention of environmental pollution. The
appropriate disposal methods and application of various engineering techniques should be investigated for this purpose. Mine waste
sludge (or slurry sludge) which is produced from ore process generally is disposal in on-land storage facilities. The various
environmental problems can arise due to acid mine drainage (due to sulfite oxidation), geotechnical stability and some other reasons
in on-land storage areas. Due to negative effects of on-land storage facilities on the environment, mine tailings (or mine waste sludge)
disposal in the receiving environments such as submarine, under constant reduction conditions and geochemically stable sulphite
minerals, can see as a new and safer alternative method to land storage facilities. In this study, general disposal methods (especially
submarine disposal method) were investigated for mine waste sludge or mine tailings that are forming from ore process. Possible
positive and negative environmental effects of this method were discussed. Submarine disposal plant of mine tailings (for the Black
Sea) in Turkey and studies to determine the effects of this discharge were evaluated. According to the results of these experimental
studies, the mine tailings (or mine waste sludge) which is discharged to Black Sea are defined as a negative buoyancy waste because
of it moved to bottom of the sea and could not to reach the strata where living organisms from the anoxic zone.