Yerdeğiştirme tabanlı deprem erken uyarı sistemleri
Göster/ Aç
Erişim
info:eu-repo/semantics/openAccessAttribution-NonCommercial-NoDerivs 3.0 United Stateshttp://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/3.0/us/Tarih
2020Üst veri
Tüm öğe kaydını gösterKünye
Şentürk, M , Aktuğ, B . (2020). Yerdeğiştirme Tabanlı Deprem Erken Uyarı Sistemleri . Doğal Afetler ve Çevre Dergisi , 6 (2) , 218-227 . DOI: 10.21324/dacd.574177Özet
Yerdeğiştirme tabanlı deprem gözlemleri giderek yaygınlaşmakta ve buna bağlı olarak kullanım alanları genişlemektedir. Deprem
başladıktan kısa süre içerisinde meydana gelen depremin nihai büyüklüğünün belirlenmesi, hem Deprem Erken Uyarı Sistemleri
(DEU) hem de depremden bittikten sonraki dönemde kayıpların kestirilmesi ve yardım faaliyetlerinin koordinasyonu için büyük önem
taşımaktadır. 1999 Chi-Chi (Mw7.6), 1999 Hector Mine (Mw7.1) ve 2003 Tokachi-Oki (Mw8.3) gibi büyük depremler için yapılan
testlerde kuvvetli yer hareketi ölçerlerden elde edilen yerdeğiştirmeye dayalı kestirimlerin daha duyarlı olmakla birlikte özellikle büyük
depremleri olması gerekenden daha küçük olarak kestirdiği gözlenmektedir (Brown vd. 2011; Crowell vd. 2013). Büyük depremler
sırasında kaynağa yakın hızölçerlerin satüre olması, kaynağa uzak olmaları durumunda ise erken uyarı için yeterli zaman kalmaması
nedeniyle hızölçerlerin erken uyarı amaçlı kullanımında sorunlar bulunmaktadır. Jeodezik ölçüler ve ivme kayıtlarının birlikte
kullanımı ile elde edilen sismojeodezik dalga formları ise satürasyon sorunu içermemeleri nedeniyle kaynağa çok yakın mesafeden veri
sağlamakta, GNSS alıcılarının inersiyal olmayan bir sistemde ölçüm yapmaları sayesinde doğrudan kalıcı yerdeğiştirmeler ve buna
bağlı deprem büyüklüğü hesaplanabilmesine olanak sağlamaktadırlar. Günümüzde A.B.D. ve Japonya gibi depreme maruz kalan
gelişmiş ülkelerde sismojeodezik verilere dayalı erken uyarı sistemleri kurulmuş ve yaygınlaşmaya başlamıştır. Bu çalışmada,
ülkemizde yakın dönemde meydana gelen bazı büyük depremler için sadece GNSS dalgaformlarına dayalı olarak deprem büyüklükleri
hesaplanmıştır. Gökova, Gökçeada ve Van depremlerinin GNSS yerdeğiştirme dalga formları ile tekrar hesaplanması soncunda sırası
ile 6.6, 6.9, 7.2 Mw olan deprem büyüklüğü 6.54, 7.21 ve 7.22 Mw olarak hesaplanmıştır. Bu sonuçlar, özellikle büyük depremler için
GNSS dalgaformlarına dayalı olarak hesap edilen deprem büyüklüklerinin yüksek duyarlık sağladığını ve deprem erken uyarı amaçlı
kullanımındaki potansiyelini göstermektedir. Displacement based earthquake observations are becoming more common and application fields are becoming larger. The
determination of the earthquake magnitude in a short time after the earthquake plays an important role both for Earthquake Early
Warning Systems (EEW) and the estimation of the losses and coordinating the rescue efforts. However, magnitude estimation from the
displacement waveforms for the 1999 Chi-Chi (Mw7.6), 1999 Hector Mine (Mw7.1) and 2003 Tokachi-Oki (Mw8.3) earthquake shows
that while they are more precise, the earthquake magnitudes were underestimated (Brown et al. 2011; Crowell et al. 2013). There are
well known bottlenecks with the velocity measuring seismometers due to the fact that they get saturated nearby large earthquakes or
they do not provide sufficient time for early warning when they are away from the earthquake source. Geodetic measurements and
accelerometer records provide data from the close vicinity of the earthquake source and enable to determine to static offsets and the
earthquake magnitude based on displacements since GNSS receivers operate in a non-inertial reference frame. Nowadays, earthquake
early warning systems based on seismogeodetic observations are being established and becoming more common in countries subject
to earthquake hazard such as USA and Japan. In this study, earthquake magnitudes were estimated for several recent earthquakes in
Turkey only by using the GNSS displacement waveforms. GNSS_based Re-estimation of the earthquake magnitudes for Gökova,
Gökçeada and Van earthquakes resulted in the magnitudes of 6.54, 7.21 ve and 7.22 Mw, respectively, corresponding to the original
magnitudes of 6.6, 6.9, 7.2. These results show that earthquake magnitudes based on GNSS waveforms provide high precision and
their potential for use in earthquake early warning
Kaynak
Doğal Afetler ve Çevre DergisiCilt
6Sayı
2Koleksiyonlar
Aşağıdaki lisans dosyası bu öğe ile ilişkilidir: